Thursday, June 02, 2005

kedim atladı balkondan...gittim peşinden...

Kedim Mişka acayip huysuz bir yaratıktır, bir de buna azgınlık dönemindeki karşı konulmaz arzularını eklerseniz işte karşımızda tam bir canavar... Bu kadar ateşli bir yaratığı dört duvar arasında tutmak mümkün olmuyor. Gerçi, evin içinde garip sesler çıkartıp nedensiz bir şekilde ve aniden koşturup tüm evi turlamasına alıştım. Fakat bu dörtnala koşuşturma Mişka hazretlerine yetmiyor tabii... Geçenlerde yine balkondan atladı. Artık neyin peşine gitti bilemiyorum; dişi kedi? kuş? kelebek? hatta ve hatta kara sinek!?... hiç fark etmez onun için, dellenmeye hazır bir mahlukat kendisi...Neyse ki, birinci kattayız da, burnu bile kanamadı. Ama ben yine de çok korktum, atladığını daha geç fark etseydim, belki de kaçar giderdi. Yok, çok da aptal, yaşayamaz dışarda, ona yanarım sonra... Hemen, pijama usulü dışarı attım kendimi, bir süre kısa mesafelerle kaçtı benden, sonra üstüne atladım yakaladım. Yerler ıslakmış, toprakla beraber iyice çamura batmış. Beni de çamur yaptı. Eve getirdim, miyak ciyak sesleriyle yıkamak zorunda kaldım. Sonra havluya sardım, sonra da saç kurutma makinesiyle iyice kuruttum. Saç kurutma makinesini çok sevdi, hiç kıpırdamadan kuyruğunu sallaya sallaya kurumayı bekledi. Hatta bir ara yerde şöyle bir dönüp karnını makineye döndü iyice... Hey allahım, bana niye normal bir kedi vermedin? amin...

0 Comments:

Post a Comment

<< Home